Gırtlak Reflüsü, Yaygın bir hastalık olan reflünün iki türü vardır ve bunların tedavisi değişik şekilde yapılmaktadır. Reflünün meydana gelmesi, uzun bir vakit almakta ve tedavisi için günümüzde oldukça fazla yeni yol kullanılmaktadır. Günümüzün yaygın olan hastalıklarından birisi olan reflünün aslında GÖR ve LFR şeklinde ifade edilen iki ayrı biçimi yer almaktadır. Bunlardan GÖR, mide asit içeriğinin yemek borusuna kaçmasıdır ki bu hastalığı bulunan insanlar çoğunlukla dahiliye doktoruna giderler. Fakat daha fazla gözüken LFR, hastalığında bu asit içeriği yemek borusunu da geçerek yutağa ve oradan da gırtlağa, ses tellerinin arkasına kadar gider. Bu hastalar ise çoğunlukla kulak burun boğaz uzmanına gitmek zorunda kalırlar.

Boğaz reflüsünün nedenleri; Kilo fazlalığı bulunan, yağdan zengin olan diyet, gece yatarken yemek yeme alışkanlığı, stres, mide pozisyonunda oluşan farklılıklar şeklindeki nedenlerle mide ile yemek borusu arasında bulunan kapakçığın tam olarak kapanamamasına bağlı olarak, midede bulunan asidin yemek borusuna ve daha da ilerlemesi gırtlağa kadar gelmesine sebep olabilir. Hastalık uzun bir zaman oldukça hafif olan belirtiler ile ve mide hastalığını akla getirmeyecek şikâyetlerle devam ettiğinden dolayı çoğunlukla yanlış teşhisler ile tedavisi yapılmaya çalışılır veya hasta tarafından pek fazla umursanmaz. Beraberinde doku harabiyetini yükselterek iyileşmenin gecikmesine sebep olur. Hastalar çoğunlukla farenjit ya da tonsillit şeklindeki teşhisler ile uzun zaman antibiyotik kullanmak zorunda kalırlar.

Hastalığın belirtileri, Kuru öksürük meydana gelmesi, ses kısıklığı oluşması, ses yorulması gözükmesi, boğaz ağrısı ve yanmaları meydana gelmesi, oldukça fazla boğaz temizleme zorunluluğu hissedilmesi, oldukça sık faranjit, sinüzit ve bademcik iltihabı geçirme, geniz akıntısı şeklindeki şikâyetler reflü varlığını düşündürmelidir. Endoskopik yolla yapılan ses telleri muayenesinde gırtlağın arkasında gözüken ödem, kızarıklık ve doku kabarıklıkları reflünün meydana getirdiği farklılıklar şeklinde değerlendirilir. Mideden gelmekte olan ve yemek borusunu da geçen asit salgısı üst yemek borusu kapakçığını geçerek, daha sonra nefes borusuna doğru taşar vaziyette dökülür.

Burası gırtlağın arka yüzeyidir ve bütün farklılıklar da burada meydana gelmeye başlar. Bu bulgular reflünün var olduğunu düşündürmektedir. Larengofarengeal reflü için yapılacak olan testler ise baryumlu yemek borusu grafileri, asit pefüzyon testi reflünün neden olduğu tahribatı tespit etmeye yönelik olan testlerdir. Doğrudan Larengofarengeal reflüyü tespitini yapamadıkları için tanı değerleri oldukça düşüktür. Yemek borusuna yapılan endoskopi ve mukozadan biyopsi alınması ise genel olan reflü bulguları bulunanlarda ilk olarak yapılacak incelemedir ve doğrudan teşhise yönlendirir.